Yurt dışında eğitim almak için kararınızı verdiniz. Eğer aklınızda “illa şu ülkeye gitmek istiyorum” düşüncesi yoksa, seçenekleriniz çok fazla demektir.
Doğru yeri bulmak adına yapılması en zor şey; seçenekleri daraltabilmek. Burada, kendinize göre kriterler oluşturmanız gerekiyor. Kendimden örnekler vererek, ne gibi kriterler koymanız gerektiğine yardımcı olmak istiyorum.
Önce bi’ gidip görmek lazım
İlk yapılması gereken iş, daha önce tatil veya herhangi bir amaçla gidip gördüğünüz yerleri tahayyül etmek olmalı. Kendinizi orada yaşayabilir durumda görüyor musunuz? Bu soruya yanıt ararken unutmamanız gereken şey ise, yaptığınız tüm bu aramaların eğitim almak için olduğu. Eğlenmeye gitmiyorsunuz, ve zamanınızın büyük kısmı ev/yurt ile okul arasında geçecek.
Dil sorunsalı
Benim ikinci dil bilgim İngilizce ile sınırlı. Bu yüzden, eğitim ve sosyal hayatta ilk kullanacağım dil İngilizce olmalı. Anadili İngilizce olmayan bir ülkeye gitmek istiyorsam, oranın dilini de belli bir oranda öğrenmem gerekir. Böyle bir ülkeye gitmeyi düşünüyorsanız, yeni bir dil öğrenmek zorunluluğunu da bir kenara yazmalısınız (tabii ki Hollanda gibi bazı ülkelerde hiç Felemenkçe öğrenmeden yaşayabilirsiniz de).
Kendimle alakalı bir örnek: yüksek lisans için Rusya’nın Moskova şehrinden bir okulla anlaşmıştım. Daha önce Rusya’ya yaptığım ziyaretlerden bildiğim üzere sosyal hayatta İngilizce ile idare etmek çok zor. Şehirdeki metro ve cadde isimleri sadece Kril alfabesi ile yazılmış tabelalarla dolu. Bu yüzden, anlaşma sürecinde okulu araştırırken bir yandan da Kril alfabesini çözmeye çalıştım. En nihayetinde Moskova metrosunda hiç sıkıntı yaşamadım.
Bölüm avantajları
Yurt dışındaki bazı ülkeleri, güçlü oldukları konulara göre de ayırabiliriz. Yani bazı bölümler için araştırmanıza o bölümün en güçlü olduğu ülkeden başlamanız mantıklı olur. Örneğin, amacınız MBA yapmak ise İngiltere ve ABD diğer ülkelerin önünde gelir. Eğitim ile alakalı bir bölüm okumak isterseniz, İskandinav ülkelerine öncelik vermeniz doğal olur.
Hangi tip şehir?
Ben İstanbul’a aşığım. Kaos, fazla nüfus, berbat trafik, çevre kirliliği… Bu ve benzeri bir sürü eksiğine rağmen İstanbulluyum ben. Büyük şehir sevdam da buradan kaynaklı. Bu yüzden araştırmalarımı yaparken, metropol ya da en azından başkentleri hedef aldım. Bu da önemli bir kriter olabilir. Kaostan kaçınmak istiyorsanız, özellikle Avrupa’da çok huzurlu ve düzenli üniversite şehirleri bulmak mümkün. Ülke seçerken hangi tarzda yaşamak istediğinizi bilmeniz çok kritik bir adım olur.
Prestij konusu
Ülke seçerken prestije takılmayın. İnsanlar “Amerika varken Macaristan’da ne işin var?!” diyecektir. Ama siz önceliğinizi belirlemeli ve bu tür yorumları kulak ardı etmelisiniz. Eğer isteğiniz sadece kaşe ise hiç düşünmeden büyük ülkelerden aramalara başlayabilirsiniz. Ama kendini geliştirmeye odaklandıysanız, bunun için isme değil size uygun ortama ihtiyacınız var.